Türkiye’deki kültür sanat hayatının önemli simgelerinden Atatürk Kültür Merkezi (AKM), 29 Ekim’de kapılarını ziyaretçilere açtı. Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından yeniden tasarlanan AKM’nin kalbinde ise Kaleseramik’in ürettiği seramik karolarla hayat bulan “Kırmızı Küre” dikkat çekiyor. İçerisindeki 2038 kişilik opera salonu ile AKM’nin yeni simgesi olan kürenin tüm karoları, Kaleseramik’in kadın istihdamına destek olmak amacıyla Çanakkale’nin Çan ilçesindeki fabrikasında kurduğu Atölye Kale’de üretildi.
Proje ve tasarım ekibinin, farklı renk ve modeller üzerinde yaptığı yüzlerce denemenin ardından nihai ürün seçildi. Kırmızı Küre’nin yapımında kullanılan ve üç farklı model olarak tasarlanan 15.000 adet seramik karonun her biri el emeğiyle, tek tek üretildi. Yaklaşık 3,5 ay aralıksız süren çalışmalarda modelleme, kalıplama, sırlama, pişirim, ambalaj ve kalite kontrol işlemleri için özel olarak kurulan 18 kişilik bir ekip, gece gündüz çalıştı.
Üretim aşamasında uzun ve titiz işlemlerden geçirilen üç boyutlu seramik karoların her biri ince bir zımpara işlemiyle temizlendi. İtalyan seramik sanatçısı Alexandra Khuen-Belasi tarafından geliştirilen ve özel bir reçete ile üretilen sır, tüm karolara tek tek uygulandı ve karoların kırmızı rengi almaları sağlandı. Yüzeyleri sırlanan seramik karolar, daha sonra her biri 2 metreküp büyüklüğündeki 4 adet Kamara fırında 1.000 °C üzerindeki sıcaklıkta pişirildi. Büyüleyici rengine kavuşan seramikler, ilk aşamasından son aşamasına kadar tüm süreçte görev yapan özel ekipler tarafından kontrol edilerek ambalajlandı. Son olarak bu el üretimi benzersiz karolar, AKM’de birleştirilerek, Kırmızı Küre’ye dönüştü.
Kırmızı Küre’nin, Kaleseramik’in yenilikçi vizyonunun bir göstergesi olduğunu ve hem rengi hem de tasarımıyla AKM’ye özel bir ruh kattığını vurgulayan Kaleseramik Genel Müdürü Altuğ Akbaş, düşüncelerini şu şekilde paylaştı:
“Kaleseramik olarak, kurulduğumuz günden beri ülkemizin ve insanımızın her alanda gelişimine katkı sunmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilir gelecek için etki odaklı döngüsel projelere yatırımı yaparak ve #İyiBakDünyana diyerek, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünyayı miras bırakmak istiyoruz. Bugün de geleceğin büyük sanatçılarının yetişmesine ve ülkemizin kültür, sanat hayatının gelişimine önemli katkılar yapacağına inandığımız, AKM’nin kalbinde böylesine eşsiz bir eser ile yer almaktan büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz. Seramiğin sanata dönüşümünün en can alıcı örneklerinden biri olan bu kürenin, her bir karosu kadın istihdamına destek amacıyla kurduğumuz Atölye Kale’de tek tek el emeğiyle üretildi. Bu muhteşem eserin ortaya çıkmasında emeği olan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum”