Özellikle projelere getirdiği “haute couture fonksiyonellik” ve “sofistike yalınlık” ile tanınmaktadır. Tasarladığı kamu-özel iş birliği olan Beşiktaş Kahvaltıcılar Sokağı ve Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin düzenlediği 14. Batı Akdeniz Mimarlık Ödülleri kapsamında ödül alan Işıklı Konak projeleri ile tanınmaya başlamıştır.
2013 yılında kurduğu REDA çatısı altında, gelişen ve büyüyen ekibiyle beraber, Demiröz Eğitim ve Yaşam Vadisi ve D14 gibi mimari projelerle beraber birçok üst segment rezidans ve yönetim ofisi projesine imza atmıştır.
Yeni Normal doğrultusunda çalışma koşullarını yeniden şekillendirmeyi hedefleyen ve kurumsal firmalara bu doğrultuda danışmanlık veren Kurumsal Ev markası ile de ulusal ve uluslararası tasarım ve gayrimenkul teknolojileri mecralarında kendine yer bulmuştur.
İstanbul’da yaşamaktadır. Spor ile ilgilidir. Eski lisanslı tenisçidir. Çağdaş sanat ile ilgilidir. “Genç koleksiyoner olmak” ile ilgili workshoplarda konuk konuşmacı/panelist olarak yer almaktadır.
Robert Kolej Mezunlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri’dir.
www.reda-turkey.com
Projeleriniz için öncelikli olarak tercih ettiğiniz, bağ kurduğunuz özel markalar var mı? Ne gibi kriterler firmalar ve markalar ile bağ kurmanızı sağlar?
Projelerimizdeki genel tasarım yaklaşımı itibariyle doğal malzemelerle daha güçlü bağlar kuruyoruz. Herhangi bir doğal malzemenin yapı teknolojisiyle geliştirilmiş versiyonlarını da kullanım yelpazemize eklemeyi önemsiyoruz. Örneğin, Riyad’daki bir restoran projemizde, tasarımdaki mermer bankları bir ambiyans aydınlatması olarak da kullanmak istedik ancak malzemenin gerekli mukavemeti sağlayabileceği minimum kalınlık ışık geçirmeyecekti. Çözüm ortağımız Silkar, kullanmayı planladığımız mermeri, ışık geçirebilecek bir kalınlıkta kesip pleksiye lamine ederek hem taşıyıcı özelliğini devam ettirdi hem de istediğimiz ambiyans aydınlatmasını bu ürünle sağlayabildik. Bu anlamda projelerimizin önünü açan, bize yeni yapı ve ürün teknolojisi öğreten her firma ve marka ile bir tasarım ortaklığı bağı kurmaktan memnuniyet duyuyoruz.
D14
Projelerinizde kullanacağınız ürünler için karar verme süreci ofisinizde nasıl işliyor? Mock-up, replika üretimi gibi deneysel yaklaşımlarınız var mı? İdeal bir materyal seçim sürecini nasıl tanımlarsınız?
Mock-Up olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi. Özellikle mimari projelerimizde, önem teşkil eden her detayın 1:1 gösterildiği bir mock-up alanı bulunuyor. Tekrarlı imalatlarda, ekibe imalatı gerçek ölçeğinde gösterebilmek proje esnasında karşılaşılabilecek çoğu aksaklığın önüne geçiyor. Malzeme seçiminde, işveren özetinin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Nihai hedefin bilinmesi, malzeme seçimi esnasında, tasarımcı olarak bize tanımlı bir yelpaze aralığı sunuyor. Bir proje geliştiricinin satış ve kâr amacıyla ürettiği bir konut projesindeki malzeme seçim süreçleri ile kurumsal firmaların müşteri profili hedefleyen bir pazarlama ve iletişim ofisi projesindeki malzeme seçim süreçleri işverenin nihai hedefleri doğrultusunda, haklı olarak farklılıklar gösterebiliyor.
Parfüm Tasarım Atölyesi
Yapı malzemeleri üzerine son gelişmeleri nasıl takip ediyorsunuz? Hangi kaynaklardan faydalanıyorsunuz?
“Dünyada tasarım anlamında neler oluyor?” kendimize düzenli olarak sorduğumuz bir soru. Tüm ofis olarak, beğendiğimiz projeleri, proje detaylarını, malzemeleri ve hatta renk kombinasyonlarını ofisin ortak belleğine düzenli olarak kaydediyoruz. Bu bellek güncel durdukça yapı malzemesini merak ediyoruz, fikir üretiyoruz ve sorular soruyoruz. Oluşturduğumuz detay çizimlerini, tedarikçilerle ve imalat ekipleriyle paylaşıyoruz. Düzenli olarak, nitelikli mimari ve iç mekân projeleri yayınlayan online çoğu mecrayı takip ediyoruz.
Projelerinizde imzanız olarak adlandırabileceğiniz, olmazsa olmazınız bir malzeme var mı?
Doğal malzeme kullanımı bir imza sayılabilir. Bu yaklaşım harici özellikle imza bir malzememiz bulunmuyor.
SGA Residance
Türkiye yapı endüstrisinde eksikliğini hissettiğiniz ürünler var mı?
Türkiye yapı endüstrisinde hissettiğim eksiklik, bazı ürünlerde ara segment ürünlerin bulunamayışı. Bunun temel nedeninin de ürün gamını ara segmente göre ayarlayabilecek yerli üretici eksikliği olduğunu düşünüyorum. Küçük ve orta ölçekli, inovatif ve vizyon sahibi firma, marka ve şirketlere ait ar-ge süreçlerinin hem kamu hem de özel sektör tarafından daha çok teşvik edilmesi gerektiği düşünüyorum.