1991 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Restorasyon Bölümü’nden mezun olan Eda Tahmaz, 1991-1994 yılları arasında katıldığı birçok restorasyon projesi ve uygulama çalışmasının ardından 1994-1998 yılları arasında eğitimine Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık Bölümü’nde devam etmiş, ardından Illinois Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü’nde eğitimini tamamlamıştır. 1999 yılında ise Chicago’da bulunan Bilim ve Endüstri Müzesi’nde tasarımcı olarak görev almıştır. 1999-2008 yılları arasında TE Architects’te kurucu ortak olarak çalışma hayatına devam eden Eda Tahmaz, 2008 yılından beri kurucusu olduğu EDDA Architecture bünyesinde çalışmalarına devam etmektedir.
Projeleriniz için öncelikli olarak tercih ettiğiniz, bağ kurduğunuz özel markalar var mı? Ne gibi kriterler firmalar ve markalar ile bağ kurmanızı sağlar?
Projeleri tasarlarken ele aldığımız öge her ne olursa olsun; ofis, konut ya da bambaşka bir mekan, mekanı kurgulayıp, fonksiyonları çözdükten sonra sıra kullanılacak ürünlere geliyor. Bu aşamada ürünler üzerinden bir marka belirleme süreci başlıyor. Ancak bunun dışında bu sürece aykırı durumlar da olabiliyor. Özellikle bir tasarımcının ürününü bir mekanda kullanmayı öngörmüş isek, bu ürüne bağlı bir planlama süreci gelişebiliyor.
Bunun dışında tabii ki farklı ürün gruplarına göre tercih ettiğimiz belirli markalar bulunmakta, ancak bu durum yeni ürün ve markalara karşı ilgisiz ve duyarsız olduğumuz anlamına gelmiyor. Her gün teknolojik olarak yaşanan gelişmelere bağlı farklı ürünlerle karşılaşıyoruz. Bu da bizleri tasarımlarımızda bu yeni ürünlere yer vermeye teşvik ediyor. Ancak burada göz önünde bulundurulması gereken en önemli konu ürün ile ilgili olarak aldığınız destek ve hizmet. Çünkü ürünün yenilikçi olmasının yanında bu ürünü üreten veya getirip Türkiye’de satan firmaların ürün ile ilgili size verdikleri hizmet, satış sonrası destek çok önemlidir. Bu konu ayrıca müşterilerimiz tarafından da oldukça titizlikle sorgulanan ve aranan bir şart. Bu nedenle de bir ürün tavsiye ederken muhakkak önceki tecrübelerimizden de faydalanarak hareket ediyoruz veya seçtiğimiz bu yeni ürünü daha önce tecrübe eden bir meslektaşımıza danışarak kullanıyoruz. Bugün farklı sektörlerde hizmet veren birçok üretici ya da ithalatçı firma, ürünlerinin tanıtımı için oldukça yüksek reklam bütçeleri oluşturuyor. Yapılabilecek en iyi reklam, müşteri memnuniyetini sağlamak ve ürünle ilgili sınırsız destek verebilmektir diye düşünüyorum.
Projelerinizde kullanacağınız ürünler için karar verme süreci ofisinizde nasıl işliyor? İdeal bir materyal seçim sürecini nasıl tanımlarsınız?
Proje tasarım süreçlerinde, mekan planlaması ve hatta görselleştirme aşamalarından sonra, ürün belirlenmesi gerçekleştiriliyor. Ürün seçim sürecinde, ürünün mekanın tasarım kriterine cevap verebiliyor olması, ihtiyaçları karşılıyor olması en önemli noktalardır. Her projede olmamakla birlikte projenin gereklerine göre model ya da örnekleme çalışması da muhakkak yapılıyor. Ayrıca projede seçilen ürünün, işverenin bütçesel taleplerini karşılayabiliyor olması da oldukça önemli. Ama işin içinde işveren veya bütçe kısıtlarının olmadığı bir ürün seçim sürecini hayal edersek, ürünün fiyatından veya görselliğinden öte, öncelik mekan içerisindeki uyumu, tasarımdaki mekansal kurgumuzu ne kadar iyi yansıtabildiği olur.
Yapı malzemeleri üzerine son gelişmeleri nasıl takip ediyorsunuz? Hangi kaynaklardan faydalanıyorsunuz?
Günümüzde firmalar yeni ürünlerini, internet üzerinden ürün lansmanları ile farklı mecralarda tanıtmaktalar. Bunun yanında pandemi öncesinde belirli yurt dışı ihtisas fuarlarına katılarak yeni ürünleri ve teknolojileri tanıma fırsatı yakalıyorduk. Ancak bu pandemi süreci bitmeden tekrar bu imkana ulaşmamız zor gözüküyor. Şu an yüz yüze toplantıların bile yapılamadığı bir ortamda en iyi yöntem, çeşitli sosyal medya ağları üzerinden verilebilecek reklamları takip etmek olarak düşünebiliriz. Buralarda ürünleri tanıtıcı kısa süreli görseller oldukça merak uyandırabiliyor. Ayrıca markalı ürün tanıtımına yönelik, özellikle biz mimarların takip ettiği farklı internet portallarından da gelişmeleri izliyoruz. Bunun dışında, başta RAF Ürün Dergisi olmak üzere, malzeme odaklı yurt içi ve yurt dışı basılı yayınları da olabildiğince takip etmeye çalışıyoruz.
Projelerinizde imzanız olarak adlandırabileceğiniz, olmazsa olmazınız bir malzeme var mı?
Özellikle bu anlamda belirtebileceğim spesifik bir ürün bulunmuyor. Daha önce de belirttiğim gibi projenin ihtiyaçlarına, fonksiyonuna ve tasarım karakterine bağlı olarak her projede farklı farklı ürünler kullanabiliyoruz. Ancak bizim olmazsa olmazımız doğal ve doğa dostu ürünler.
Türkiye yapı endüstrisinde eksikliğini hissettiğiniz ürünler var mı?
Bugün yapı sektöründe birçok ürünün üretimi artık Türkiye’de yaygın olarak yapılıyor. Bu, farklı ve alternatif ürünlerin yapı sektörünün kullanımına sunulması anlamına geliyor. Bunun yanında yurt dışından çok farklı, yeni teknolojilere ve farklı tasarıma sahip yapı ürünleri de Türkiye’ye gelmekte. Bu ürünlerin kullanımı, tabii ki ekonomik olarak son zamanlarda kurlarda yaşanan artışlar ve pandemi sürecinin getirmiş olduğu kısıtlamalar nedeniyle yaygın olmasa da, teknolojik olarak yerli ürünlerin de çeşitlenmesine ve çoğalmasına neden oluyor.