Heves Beşeli
Motto Mimarlık kurucu ortağı ve TED Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde doktor öğretim üyesidir. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mimarlık Bölümü’nde lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarını tamamlamıştır. 2016 yılından bu yana tasarım stüdyolarına ek olarak yapı teknolojileri ve sürdürülebilirlik alanlarında dersler verdiği TED Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde bölüm başkanlığı görevini yürütmektedir. Mimari Akreditasyon Kurulu Derneği kurucu üyesidir ve Türkiye’deki mimarlık bölümlerinin eğitim standartlarının geliştirilmesine yönelik çalışmalarda yer almaktadır. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda ödülleri bulunmakta olup, Türk Serbest Mimarlar Derneği üyesidir.
Onur Özkoç
Motto Mimarlık kurucu ortağı, TED Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde öğretim görevlisi ve Ankara Medipol Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nde doktor öğretim üyesidir. ODTÜ Mimarlık Bölümü’nde lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarını tamamlamıştır. Aynı bölümde önce araştırma görevlisi, ardından yarı zamanlı öğretim üyesi olarak tasarım stüdyolarına katılmıştır. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda dereceleri ve jüri üyelikleri bulunmaktadır. Akademik ve pratik çalışmalarını “esnek/dönüşen mekan, etkileşim mekanı” çerçevesinde yoğunlaşarak sürdürmektedir. Türk Serbest Mimarlar Derneği üyesidir.
Derya Fidan Çakıroğlu
Motto Mimarlık yönetici ortağı ve Ankara Medipol Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nde yarı zamanlı öğretim görevlisidir. ODTÜ Mimarlık Bölümü’nde lisans ve Kültürel Mirası Koruma Programı’nda yüksek lisans çalışmalarını tamamlamıştır. Lisans eğitimini tamamladıktan sonra özel sektörde önde gelen mimarlık ofislerinde çeşitli ölçek ve programlarda projelerde yer almıştır. Mimarlar Odası üyesidir.
Projeleriniz için öncelikli olarak tercih ettiğiniz, bağ kurduğunuz özel markalar var mı? Ne gibi kriterler firmalar ve markalar ile bağ kurmanızı sağlar?
Kendimizi daha emin hissettiğimiz ve güven duyduğumuz markalar elbette var. Bu bağlarımız uzun süreçlerde kurulan ilişkilere dayanıyor. Bugün tasarımlarımızı güvenle emanet ettiğimiz markaların ortak paydası, hepsinde çok rahat ve samimi iletişim kurabildiğimiz, projenin amaçlarını anlayan ve bizim gibi sahiplenen marka temsilcileri olması. Bu güven tabii ki uzun bir süreçte birlikte yapılan çalışmalar ve alınan iyi sonuçlar ile pekişiyor. Sanırım markalar ile bu ilişkiyi kurabilmemizde en önemli etken ise samimiyet.
Projelerinizde kullanacağınız ürünler için karar verme süreci ofisinizde nasıl işliyor? İdeal bir materyal seçim sürecini nasıl tanımlarsınız?
Tasarımın ana kriterleri belirlenip fiziksel form oluşmaya başladıktan sonra, bağlam ve tasarımın tektoniği çerçevesinde olasılıkları değerlendiriyoruz. Büyük bütçeli işlerde mock-up’lar kesinlikle hayati önem taşıyor, öte yandan bütçe ve kapsam sınırlarına takılmadan özellikle iç mekan çalışmalarında küçük de olsa numunelerle çalışmaya özen gösteriyoruz.
Tasarımcının, imalatçının, kullanıcının ve belki de öngöremediğimiz gelecekteki kullanıcıların beklenti ve ihtiyaçları sınırsız şekilde farklılaşabilir. Bu bakımdan, sadece bizim kriterlerimizle sonlandırılmış tasarım süreçleri, katılımcı bir karar süreci kadar ideal olmayabilir. Konuyu böyle ele alınca, amacına en uygun materyal seçim sürecinin, bilgi ve veriye dayalı, katılımcı bir seçim süreci olduğunu düşünüyoruz.
Yapı malzemeleri üzerine son gelişmeleri nasıl takip ediyorsunuz? Hangi kaynaklardan faydalanıyorsunuz?
Bu konuda en temel kaynağımız internet, daha da özelleştirmek gerekirse tasarım blogları ve sektörel siteler. Belirli projelerimizde ihtiyaçlarımızı ilettiğimizde üreticilerden de yeni olasılıklar hakkında bilgi edinmiş oluyoruz. Yine üretici firmalarda iletişim halinde olduğumuz temsilciler de bizi her zaman yeniliklerden haberdar ediyorlar.
Projelerinizde imzanız olarak adlandırabileceğiniz, olmazsa olmazınız bir malzeme var mı?
Bu şekilde örnekleyebileceğimiz, imzamız olarak düşündüğümüz bir malzeme yok açıkçası. Öte yandan, cam bürünebildiği farklı roller sayesinde bütün projelerde önemli bir rol oynuyor.
Türkiye yapı endüstrisinde eksikliğini hissettiğiniz ürünler var mı?
Türkiye’de yapı malzemeleri konusunda aktif, oldukça güçlü üreticilerimiz ve geniş bir ürün yelpazesi mevcut. Farklı ihtiyaçlara alternatifler bulmamız mümkün oluyor, bu açıdan endüstrimizin hakkını vermek gerekir. Bazı özel ürünleri (muhtemelen fazla talep olmaması sebebiyle) bulmakta nadiren de olsa zorlanabiliyoruz. Güncel olarak çalıştığımız projelerde temininde zorlandığımız U-glass veya taş çatı bloklarını örnek verebiliriz.